Antalyalılarla buluştular

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında 2 - 10 Kasım arasındaki Antalya Kültür Yolu Festivali'nin ilk gününde, Türkan Şoray, Antalya'da sinemaseverle buluştu. Muratpaşa Belediyesi Türkan Şoray Kültür Merkezi'ndeki söyleşiye; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Sinema Genel Müdürü Birol Güven, Bakan Ersoy'un eşi Pervin Ersoy, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk ve çok sayıda Antalyalı katıldı.

Salonu dolu görünce çok heyecanlandığını belirten Türkan Şoray; "Geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Ne kadar güzelsiniz, salonu doldurmuşsunuz, ben hiç tahmin etmiyordum. Hani bu sıcakta gelir misiniz acaba diye düşünüyordum. Çok teşekkür ederim size. Öncelikle böyle bir festivalin, organizasyonunun gerçekleştirilmesine bir yurttaş olarak çok teşekkür ediyorum. Çünkü kültür ve sanatı halkın ayağına götürüyor ve en ücra köşelere bile sanat ve kültür ulaştırılıyor. Sinemaya da önem verildiği için bu festivalde ben de üç - dört etkinliğe katıldım ve bu festivalin çok kitlelere ulaştığını gördüm. Kültür Yolu Festivali'nin cezaevindeki mahkum kadınlara ulaşması da çok güzeldi. O kadar mutlu oldular ki, yaşamdan bir umut oldu onlara, gelecek adına. Hep birlikte şarkılar söyledik ve ben çok mutlu oldum" dedi.

REKLAM

TÜRK DİZİ ENDÜSTRİSİNİN ÜZERİNE KURULDUĞU FİLM: ACI HAYAT

Türkan Şoray'ın 'Acı Hayat' filminin gelmiş geçmiş Türk sinemasının en etkili filmi ve bugün dizi endüstrisinin üzerine kurulduğu, bütün ihraç edilen dizilerin o filme borcu olduğunu belirten Birol Güven, bu konuda şunları söyledi; “Acı Hayat'tan sonra Türk sinemasında 'Acı Hayat'ın izlerini takip edebilirsiniz. 2000 yılı sonrasında bütün Türk dizilerinde 'Acı Hayat'ın izlerini bugün dahi görebilirsiniz."

15 - 16 yaşındayken rol aldığı 'Acı Hayat'ın çok eski bir film olduğunu belirten Türkan Şoray, şöyle konuştu: Ben de çok küçüktüm. Daha sinemayı bilmediğim ilk yıllar, sinemanın bu kadar önemli bir sanat olduğunu bilmiyordum. Türk sinemasının en önemli yönetmeni Metin Erksan bana filmdeki manikürcü 'Nermin' rolünü teklif etti. Tamamen içgüdülerimle oynadığım bir film. Sanatçı arkadaşlarım benim ne demek istediğimi anlar. Bana 'Çok hüzünlü, mutsuz, hayattan hiçbir umudu olmayan bir kızı oynayacaksın' dedi. Tam da benim hayatımla çok örtüşüyordu. Ailevi durumlar, babamdan ayrılmıştım, ailevi dramlar yaşanmış, bende çok etki etmişti o yaşlarda. Ve kendiliğinden doğal olarak, içgüdüsel, çok hissederek o umutsuz manikürcü 'Nermin'i oynamışım. Yönetmen ne derse onu harfiyen yerine getirmişim. Zaten oyunculuk tamamen hissetme meselesi, içinizde canlandırdığınız karakteri hissederseniz, tamamen onun duygularını gözlerinizle ifade edebilirsiniz, zorlanmanıza gerek yok. O film de galiba öyle oldu. Ve ne oldu sonra, ben o filmle Antalya Film Festivali'nde 'En İyi Kadın' oyuncu ödülü aldım. Müthiş bir şeydi benim için 15 - 16 yaşında... Bana diyorlar ki; 'Ay çok önemli bir şey sen bu ödülü aldın' ama onun mutluluğunu şimdi yıllar sonra önemini anlamaya başladım. Evin bir kenarında duran ödülü yavaş yavaş öne çıkardım."

Bir seyircinin, '20 yaşındaki Türkan olsaydı karşınızda ona ne söylerdiniz' şeklindeki sorusuna ise Türkan Şoray; “'Türkan sinema diye bir meslek var hemen sinema oyuncusu ol, bir de tahsili yarım bırakma, okumaya devam et' derdim" karşılığını verdi.

'220 FİLMDE OYNAMIŞIM'

Yıllar önce halkın tek eğlencesi sinemayken, halkın oyuncuları çok sevdiğini ve sinemaların önünde kuyruklar olduğunu anlatan Türkan Şoray; “Sevgili izleyiciler bizi çok sevdi. Biz de o mutlulukla film üstüne film çeviriyorduk. 220 filmde oynamışım. 220 film rekor, yani hiç dinlenmeden, tatil yapmadan ama daha sonra televizyon geldi. Tabi sinemaya gidenler de yavaş yavaş azalmaya başladı, bu çok acı bir dönemdi, çok içimi acıttı. Çünkü galalar oluyordu, dolup taşıyordu. Sonra bir galaya gittim ve o eski filmlerdeki galaların yarısı kadar seyirci var. Yavaş yavaş o gerçeği kabul etmeye başladık. O dönem sinema seyircisi azalmaya başladı ama bu dönem yeniden çoğaldı. Çünkü yeni bir sinemacılar dönemi başladı. Halkın ilgisi ve teveccühüyle Türk sineması o kadar film çevirdi. Sonra televizyon baskın çıktı ve sinemalar yavaş yavaş kapanmıştı. Ama o dönem bizleri o kadar çok bağrınıza basmışsınız ki hala sevgiyle buradasınız. Size çok teşekkür ediyorum" dedi.

TARİHİ VE SANATSAL SERGİLER

Diğer yandan Antalya Kültür Yolu Festivali kapsamında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bakanlığın girişimleriyle yurt dışına kaçırılmış ve geri getirilmiş eserlerin Antalya Müzesi'ndeki 'Kaçış Yok' sergisini gezdi. Festival kapsamında Frida Kahlo'nun Günlükleri sergisinin bulunduğu Antalya Kültür Sanat'ı ziyaret eden Bakan Ersoy, Saat Kulesi'nden Hadrian Kapısı'na kadar süren korteje katıldı. Hadrian Kapısı'ndaki Art Meydan'ı ziyareti sonrasında Türkan Şoray Kültür Merkezi'ndeki Picasso ve Andy Warhol sergilerini de gezdi.



Haber Kaynak : HABERTURK.COM

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."